OMActivities Etkinlik Takvimi

Etkinliklerinizi gönderin - Yukarıdaki Takvime ekleyelim !

4 Şubat 2016 Perşembe

OYUNLASTIRMA 1 - Oyun artık hayatımızın içinde büyük yer tutuyor

Oyun çocukluğumuzdan beri hayatımızın içinde olan sevdiğimiz bir aktivite. Yurt dışında (geocaching özellikle orada daha popüler diye oradan örnek vereceğim)  kocaman kocaman adamlar geocaching oynuyor!  Nedenini merak ettim ve  sorgular oldum.  Yahu sahiden  neden insanlar oyun oynuyor? Neden oyunun yaşı yok?



Çünkü oyun eğlence demek. Sıkıcı bir işlemi yapacağına eğlenebileceği bir şey yapmayı tercih ediyor insanlar. İşin komiği insanlar yaşlandıkça oyun oynamam ben, benim zamanım yok dese bile oyunlaştırılmış bir sürü mekanizmayı FARKINDA OLMADAN oynuyor. Evet tekrar ediyorum insanlar farkında olmadan bir sürü oyun oynuyor. Şu anda bu yazıyı okuyanlar size diyorum. Hepiniz oyun oynuyorsunuz. :)

Çünkü hayatımızın en zevkli dönemindeki çocukluğumuzdaki oyunları günlük yaşamımızdaki aksiyonlara entegre etmeye başladılar. Hergün daha fazla şirket oyunlaştırmanın gücünü fark ediyor. Bizim yapmaktan sıkıldığımız bize monoton gelen işleri ÇAKTIRMADAN eğlence ekleyerek bizi motive ederek bize yaptırıyorlar. Sonucunda da istedikleri hedeflere ulaşıyorlar. Bunu iyi yapan firmalara şapka çıkartıyorum. Çünkü farkına varmadan bize bir sürü işi yaptırıyorlar. Bir kaç tanesinden bahsedeceğim size şaşıracaksınız. :)



Şimdi aklıma gelen internet üzerinde kullandığımız bazı site oyunlaştırmalarını yazacağım.

-Linkedin : Kurumsal odaklı sosyal network platformu. Online CV diyebiliriz. Kişiler eğitim bilgilerini daha önceki iş deneyimlerini aldıkları sertifikaları, hobilerini buraya yazıyorlar. Linkedin kullanıcılarından ne kadar bilgi alırsa o kadar güçleniyor. Bunu yapmak için ise sizi sıkmadan ''çaktırmadan'' yapması gerekiyor. Bunu nasıl mı yapıyor? Güncel durumunuzu yüzdesel olarak size göstererek yapıyor. Bu bölümleri tüm doldurduğunuzda profil gücünüz artıyor. ''ALLSTAR'' oluyorsunuz. Bir nevi motivasyon diyebiliriz. Siz allstar olmak için ara ara bilgilerinizi doldurmaya devam ediyorsunuz. İlk olarak SADECE mail adresinizi vererek üye olduğunuz sistem sizin bilgilerinizi almak için aslında motive eden bir yol bulmuş.
Aslında amacına bu şekilde kullanıcısını boğmadan çaktırmadan yapıyor! Zaten işin başarılı kısmı bu. Yani amacına ulaşmak için güzel bir taktik uyguluyor.
Ayrıca bunun dışında 'Endorsment' bölümü de var. Bilgisine kefil olmak diyebiliriz. Yani siz orada kendi özelliğinizi yazıyorsunuz mesela ingilizce bilginiz iyidir yazıyorsunuz ama bu özelliğiniz diğer bağlantı kurduğunuz arkadaşlarınız tarafından ONAYLANIRSA puanınız artıyor. Bu sayede bir nevi çevreniz sizin yazdığınız özelliklerinize kefil olmuş oluyor. Son olarak da Linkedin çok ziyaret edilen profilllerine damgalı zarf göndererek ''Ozgehan tebrik ederiz! Üyelerimiz arasında 2015'in en fazla ziyaret edilen yüzde 1'lik kısmına girdin'' diye motive edici bir rozet gönderiyor. Bu da profilinizde durunca bi gaza geliyorsunuz ki sormayın gitsin. Bu arada benim instagram profilimde ''oyunlaştırma- gamification'' endorsment'imi işaretleyebilirsiniz mesela ;)

Şimdi aranızdaki Linkedin kullanıcılarına diyorum ki bu dinamikleri kullandığınız için aslında bir oyun oynuyorsunuz. Farkında olsak da olmasak da bir oyunun içindeyiz !

Gelelim sosyal medya uygulamalarına:


-Instagram veya Twitter :  Çoğunuzun üyeliğinin olduğu bu uygulamalar mobil uygulamalar. Peki farkında mısınız gönderdiğiniz fotoğrafların daha fazla LIKE alması için kullanmanız gereken #hashtag 'leri seçmeye aramaya başladınız. Neden daha fazla like almak istiyorsunuz? :) Neden daha fazla takipçim olsun diye uğraşıyorsunuz. İşte bunlar hepsi oyunlaştırma mekaniklerinin iyi kullanılması sonucu farkında olmadan yaptığımız şeyler.  Aslında amaç kullanıcının alışkanlık yaratmasını sağlamak. Fotoğraf çekip paylaşmasını sağlatmak. Twitter fenomenleri nasıl oluştu sanıyorsunuz? :)


-FourSquare - Swarm:  Oyunlaştırma işini EN İYİ YAPAN örnek olarak gösterilebilir. Gittiğimiz yerlerde check-in yapıyoruz. Neden gittiğiz yerleri diğer arkadaşlarımızla paylaşıyoruz? Badge kazanmak için ya da daha önemlisi  MAYOR Olabilmek için. Mayor olabilmek için bir yere en fazla ziyaret edip check-in yapan kullanıcı olmanız gerekiyor. E hal böyle olunca her gittiğimizde otomatik olarak cep telefonumuzda bu uygulamayı açıyor ve check-in oldum diye işaretlemeye başlıyoruz. Sonra diğer arkadaşlarımızın durumuna bakıp ne kadar puan yapmışlar diye puan tablosundaki yerimizi kontrol ediyoruz. Daha fazla puan almak için daha fazla check-in yapıyoruz. Sonuç: Alışkanlık !  Artık otomatik olarak bir yere gittiğimizde uygulamayı kullanıp check-in yapmış oluyoruz.  Bunu firma nasıl sağladı sizce?  Oyunlaştırarak puan ve badge kazandırarak.


-Duolingo:  Yabancı Dil öğrenme uygulaması.  Şimdi yazacaklarım sizi oldukça şaşırtacak. Dikkatli okuyun lütfen. Captcha nedir biliyor musunuz?  Sizin bir siteye girerken gerçek biri mi yoksa bilgisayar mı oldugunuzu anlamak için yazdığınız sayı harfler topluluğu (örn: HedD83-ja21Kas) Bunu dünya üzerinde bir günde bir sürü kere bir sürü insan yazdığını fark etmişler ve bu yazıları yazarken çok zaman harcandığını görmüşler. Bunu faydalı bir iş için nasıl kullanırız diye düşünerek soruları normal kitapları scan edip bozuk çıkan scan görüntülerini insanlara captcha olarak sormaya başlamışlar. Yani bize iki kelime ve yamuk yumuk sorulan soruların nedeni aslında scan edilmiş kitapların bozuk görüntülerini bize doğrulatmak! Evet yanlış duymadınız. Orada yazan iki kelimeden biri doğru ve net kelime bu yüzden herkes doğru yazıyor net gözüktüğü için ama diğer kelime cok yamuk olan aslında doğrusunu öğrenmek istedikleri yazdırmak istedikleri kelime. çoğunluğa bakıyorlar eğer o kelime yüzde 80 oranında aynı yazılmışsa o zaman diyorlar ki demek ki bu scan edilmiş kelimenin doğru yazılmış hali budur. Kısacası bize scan edilmiş kitapları captcha'lar sayesinde yazdırıyorlar arkadaşlar!  Biz aslında orada doğrulama yaptığımızı sanıyoruz ama aslında scan edilmiş kitapları yazmış oluyoruz... ! Bu fikri üreten adamın ismi Luis Von Ahn! Tabi captha fikrini google'a satıyor ve bu ceviri işini şu anda google yapıyor. Şimdi bu Luis Von Ahn abi dulingo diye tamamen ÜCRETSİZ bir site ile insanlara yabancı dil öğretiyor.  Yabancı dil öğrenenler aynı mantıkla şu anda internetteki bir sürü makaleyi ücretsiz çeviriyor. Kısacası hem yabancı dil öğreniyorsunuz hem de çeviri yapıyorsunuz. Duolingo sitesinin başarılı olması oyunlaştırmayı çok iyi yapmış olması. Puan kazanmanız level atlamanız siteye uğramazsanız puanları ve başarılarınızı kaybetmeniz o kadar güzel adapte edilmiş ki sitede nasıl vakit geçirdiğinizi anlamıyorsunuz. Tabi sonuç olarak yabancı dil öğreniyorsunuz.


Aslında bu mekanikler çok eskiden beri hayatımızda var.  Şimdi ben bir kaç örnek daha vereceğim sizin aklınıza gelen olursa onları da yazarsanız hatırlamış oluruz... Benim en eski hatırladığım oyunlaştırma: Gazete kuponları toplayıp kesip sonucunda ansiklopedi, cep telefonu, tencere aldığımız dönemler.  Asıl amaçları gazetenin düzenli olarak satılmasını sağlayarak müşterilerine sonucunda ödül vermek olan bu firmalar aslında oyunlaştırmayı ilk kullananlar arasında. :)

 Yahu hala görmüyor musunuz? Oyun hayatımızın içinde.. Ben oyun oynamam diye böbürlenenler bile Miles and Smiles kartlarında puan biriktiriyor hiç merak etmeyin. Neden biriktiriyor sonucunda biriktirdiği puanlarla ödül uçak bileti kazanmak istiyor da o yüzden. Peki bu oyun olmuyor mu? Ben size söyleyim buna oyunlaştırma diyorlar arkadaşlar!



Oyun artık her yaşta her amaç için hayatımızda var.
Spor yapmak için, eğitim için, alışkanlık yaratmak için, daha fazla ürün satmak için oyn dinamiklerini firmalar bir şekilde kendi sistemlerine uygulamaya çalışıyorlar.

Ama oyunlaştırmayı doğru kullanmak çok önemli ! İşte orada çok dikkat etmek gerekiyor. Sadece puan vermek badge vermek ile sisteminizi oyunlaştırmış olmuyorsunuz. Bunu doğru yapmak için iyi analiz etmeniz gerekiyor.



Benim aklıma geldikçe oyunlaştırmayı kullanan firmaları yazmaya çalışacağım. Eğer sizin aklınıza gelenler varsa öğrenmek isterim. Kullandığınız uygulamalar olabilir firmanızda kullanılıyor olabilir. Yazarsanız örnekleri duymak beni çok mutlu edecektir. Hadi hadi saklamayın hangi oyunlaştırılmış uygulamaları kullanıyorsunuz söyleyin, bir sonraki yazıda belki onu inceleriz :)

Oyunlaştırma - 2 - Hayat bir oyun mudur? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...