OMActivities Etkinlik Takvimi

Etkinliklerinizi gönderin - Yukarıdaki Takvime ekleyelim !

18 Temmuz 2022 Pazartesi

18 Temmuz 2022 - Pazartesi - Kanada'da araba almak ve GEL-GİT şoku :)))

 Şu anda bulunduğumuz yeri tarif etmem gerekirse... 

İstanbul'da AĞVA'da oturuyorum gibi. Şehir merkezi de KADIKÖY. Hal böyle olunca bulunduğumuz yerde şehirden uzak olduğundan toplu taşıma olanakları yok. 

Otobüs, Minibüs, Taksi, Dolmuş, Metro, Tramvay vs yok! Sadece elde kalan araba oluyor. Burada herkesin bireysel neredeyse herkesin arabası var. Çünkü başka türlü işe gidemiyorsunuz. İşe gitmek için servis sistemi de yok burada... O yüzden İstanbul ile kıyaslanamayacak kadar az trafik var. Ama İstanbul'a göre başka bir fark da mesafelerin uzaklıkları... 

Markete gitmek arabayla, sinemaya arabayla, AVM'ye arabayla, işe arabayla gidiyorsunuz ve bu bahsettiğim mesafeler de oldukça uzak. O yüzden arabanızın da kullanım oranı yüksek oluyor. 

Bizim bu koşullar altında en azından bir arabaya ihtiyacımız var. Aslında iki yetişkin olduğumuzdan hem bana hem de eşime iki araba lazım ama ilk adım için bir araba bile büyük işimizi görecek. 


Bugün araba almak için ciddi bir girişimde bulunduk ve bir bayi ziyareti yaptık. Arabaların fiyatlarını ikinci el durumunu inceledik. Sonuç olarak NETLEŞMİŞ bir satın alma gerçekleştirmedik ama en azından buradaki araba piyasana ciddi bir giriş yapmış olduk. 

Eğer olursa (şansımız yaver giderse) hayatımda ilk defa bir hybrid arabaya sahip olacağım. Full elektrikli arabalar da var ama onlar için şarj konusu biraz daha gelişmesi gerekli. Yani siz sadece evde şarj ederim diye düşünerek bir araba alacaksanız. Evinizden belli noktalara gidip tekrardan evime döneceğim diye düşünüp araba alacaksanız o zaman full elektrikli arabalara bakılabilir. Ama bizim kullanımımız daha farklı olacak. Hub noktası ev düşünüp elektrikli araba alma planı yapamayız. O yüzden bize Hybrid araba yani yarı elektrikli (kendi kendini şarj eden, belli km'ye kadar elektrik motoru kullanıp belli hızdan sonra benzine geçen) bir araba bizim işimizi daha iyi görecek diye düşündük.  Bu arada çevreye daha az zarar vermesi (karbon salınımı) daha az yakıt sarfiyatı yapmasından dolayı da hybrid düşünülmesi gereken bir model diye düşünüyorum...

Onun dışında bugün tekrardan sala kadar yüzdüm. Ama şunu fark ettim. Burada günde 2 kez GEL-GİT oluyor. Ve bu bahsettiğim gelgitler'de denizin seviyesi 1,75m kadar değişiyor. Neredeyse benim boyum kadar su seviyesi azalıp artıyor. Bence İstanbul'da yaşayan biri için bu seviye değişimi oldukça büyük bir fark. (düşünsenize günde 2 defa bu kadar yüksekliğin değiştiğini. Mesela Caddebostan sahil ne olurdu?)

Bu gelgit konusunu yazma sebebim SAL'a yüzebilme nedenim suyun çekildiği zamanlarda oluyormuş onu fark ettim. Çünkü su çekildiğinde kumsal daha genişliyor ve sala daha yakınlaşıyorum. Ama su yükseldiğinde kumsal küçülüyor ve SAL'a yüzmek için atacağım kulaç sayısı fazlalaşıyor. Soğuk suda da fazla uzun süreli yüzmek zor oluyor :)))) O yüzden sabah 7 ile akşam 19 zamanları suyun en fazla çekildiği zamanlar. Saat 13 ile gece 01 zamanları da suyun en derinleştiği zamanlar. 

Bence bu ilginç bir bilgi... En ilginci de dünya üzerinde 15 metre kadar suyun seviyesinin değiştiği kıyılar varmış. On beş metre değişim ve bu günde 2 kez oluyor... Şaka gibi değil mi? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...